Hasta zi̇yareti̇ ve edepleri̇

İslam dini Müslümanların birbirleriyle iyi geçinmeye sağlam kardeşlik bağı kurmaya hep davet etmiştir. Özellikle kötü günde Müslüman kardeşlerimizin en çok desteğe muhtaç olduğu zamanlarda onları yalnız bırakmama konusunda birçok tavsiyeler vardır. Hastalıkta elbette zor zamanlardandır Peygamber Efendimiz hastalara ziyarette bulunmuştur. Efendimiz ziyaretlerini gerçekleştirirken hasta olan kişilerin dinlerine, cinsiyetlerine, ırklarına bakmazdı.
İslam dini hasta ziyaretine çok büyük önem vermiştir. Peygamberimiz bir hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır:
“Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır: Karşılaştığın zaman selâm ver, seni dâvet ederse icâbet et, senden nasihat isterse nasihat et, aksırınca Allâh’a hamdederse «yerhamukellâh» de, hastalandığında onu ziyâret et, öldüğü zaman cenazesinin ardından git.” (Müslim, Selâm, 5).
Ziyaret Edepleri
1. Ziyaret zamanını iyi planlamak. Kişi hastaneden çıkar çıkmaz evine gidilmemeli güç toplaması için hastaya zaman verilmeli.
2. Hastalığı hakkında önceden bilgi alıp ona göre teselli edilmeli. Hastaya çok soru sorup onu yormamak.
3. Hasta için dua edilmeli. Peygamberimiz bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor: Enes rivayet edildiğine göre, (talebesi) Sâbit’e; – Sana, Hz. Peygamber’in hastaya okuduğu duayı okuyayım mı? diye sordu. Sâbit de: – Oku! dedi. Bunun üzerine Enes şu duayı okudu: “Ey insanların, ıstırabları gideren Rabbi, Allahım! Senden başka şifa verecek yoktur. Buna, hiçbir iz bırakmayacak şekilde şifa ver; şifa veren ancak sensin. ” (Buhârî, Tıb 38, 40. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19).
4. Ziyaret kısa tutulmalı hastaya hastalıkla alakalı durumlar anlatılmamalı onu strese ve üzüntüye sürükleyecek bütün konuşmalardan uzak durulmalı.
5. Hastayı teselli etmek. Peygamberimiz şöyle buyurdu: Ebu Hureyre ve Ebu Said anlattıklarına göre, Resûlullah s.a.v şöyle buyurmuştur: “Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur.” (Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52).
6. Sabrı tavsiye etmek. Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle demiştir: «Allah, Müslüman’ın vücuduna batan bir dikene varıncaya kadar meşakkat, hastalık, endişe, keder, acı ve kaygı gibi musibetleri, onun günahlarına kefâret kılar.»
Yukarıda saydıklarımız genel edeplerdir fakat bazen hasta sevdiği kişinin hep yanında olmasını ister o kişi ona hastalığı unutturuyor, onunla muhabbet ettiğinde vakit çabuk geçiyor, bu gibi zaruri durumlar edepsizlik olarak sayılmaz. Resulullah buyurdular ki:
“Kim bir hastayı akşam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka yetmiş bin melek çıkar ve sabaha kadar onun için istiğfarda bulunur, Ona cennette bir bahçe hazırlanır. Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmiş bin melek çıkar, akşam oluncaya kadar ona istiğfarda bulunur, Ona cennette bir bahçe hazırlanır.” (Ebu Davud, Cenaiz,7).
ADİL İBRAGIMOV